SULUDERELİM
  BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM
 
          HATIRALARDA HÜZÜN      
 
Doğup büyüdüğün yer, elbet dünyaya değer
Köydeki eski evler, hanıma düşmüş meğer

Ölüm hak miras helal, vardık ata evine
Bir hüzne daldı eşim, mümkün mü ki sevine

Gezdim her bir yanını, baktım her şeye tek tek
Her biri çok şey söyler, dayanmazdı ki yürek

Ucuna basılınca, bilinirmiş ya adı
Şu TIRMIKLA kaç kişi, ne yerler tırmaladı

Şu ORAKLARLA nice, eller ekin biçmişti
Susayıp şu TESTİDEN, buz gibi su içmişti

Şu ÇÖTE deste çekip, şu DİRGEN sap atmıştı
Kan ter içinde kimler, toz toprağa batmıştı

Şu YABA bir zamanlar ne harmanlar savurdu
Nice canı harmanda güneş yakıp kavurdu

Şu ATKI kaç araba,kaç kağnı saman attı
Samanlıkta niceler,saman deşerken battı

Şu DÖVEN kaç kez döndü, öküzün arkasında
Şu KALBURLAR sanki bir, ataletin yasında

Şu kamıştan örülmüş,ÇIĞ sükuttan kurtuldu
Dedi bende nice yıl, tarhana kurutuldu

KÜFELER dedi bizde, hep üzüm taşınırdı
Her yıl bağ bozumunda, bir bayram yaşanırdı

KAZANLAR dedi bizde, bulgur kaynatılırdı
Haşhaş ile karılır, bolca dağıtılırdı

Bir taraftan konuya komşuya verilirdi
Kalanı GERİLERE, incecik serilirdi

Şu KÜP pekmez içindi, şu ÇÖMLEK turşu için
Şu BİTEK, SERPİN unsuz, ağlıyor için için

Şu ÇAPALARLA kimler, ne yerler çapaladı
İki büklüm kan terde, çalıştı çabaladı

Bunca sükuta kızıp, BELLER dahi dillendi
Dediler bizle nice bağ bahçeler bellendi


Dili çözüldü bir an, her bir şey bangır bangır
Hatıralar ağladı sükutta hüngür hüngür

Dedim kim ne götürdü, kimler gitti bakiye
Mülk O’nun hakikat O, gerisi hep hikaye 

 



ÖZLEDİM

Çocukluğum köy kışları geceler
Mum başında islenmeyi özledim
Aksilikler haylazlıklar niceler
Dayak yeyip uslanmayı özledim

Hasret gittim toprağına taşına
Soğan kırıp katık etmek aşına
Tırmanarak bir tepenin başına
Bir ağca yaslanmayı özledim

O dumanlı fırtınalı gençliğim
Geceleri ıslık çalıp geçtiğim
Soğuk soğuk sularından içtiğim
Pınarlarda hislenmeyi özledim.

Kar yağıp ta kürüdüğüm o damı
Yün ipinden çorap ören anamı
Buz tutup ta desen tutan o camı
Kir tutup ta paslanmayı özledim.

Bırak Bülbül yaralarım,sızlıyor
Ben dertleri,dertler beni izliyor
Mazide ki yıllar çok sır gizliyor
Yağmurlarda ıslanmayı özledim…


O YERDE

Harfsiz hecesiz beytsiz, rüzgarda sesiz sesiz
Bir şiirdi okunan, gönüllere o yerde
Bin bir çeşit kuş sesi,bestesiz ve küftesiz
Bir nağme ki mest eder, yükselir perde perde

Güneşin batışını,seyrederken yamaçlar
Çiçekler hüzünlenir,boyun büker ağaçlar
Tepelerde giyilir,son defa altın taçlar
Kuşlar susar su sesi,inler karşı derede

Ve kıpırtılar başlar,karanlıklar içinde
Kim bilir hangi mahluk,hangi rızkın peşinde
Gecesi ve gündüzü,hayat dolu o yerde
Akışır ılık ılık hasreti gönüllerde


BABAM

Bu bayram yine kar,yine fırtına
Ümit çiçeklerim,solacak yine
Babam uzun uzun,bakıp yollara
İç çekip gözleri,dolacak yine

Burkulacak yine,içi derinden
Bir ateş kopacak,ta ciğerinden
Oturup oturup kalkıp yerinden
Ümitleri hüsran olacak yine

Kalkıp Kuran’ı nı,eline alıp
Anamın mezarı,başına varıp
Okuyup okuyup,duaya dalıp
Ondan bir teselli,bulacak yine

Bülbül’üm baharım,kıştadır şimdi
Gönlüm sılada ki aştadır şimdi
Gözüm sağnak sağnak,yaştadır şimdi
Bu bayramda hasret kalacak yine


ANAM

Bir tek sığınağım, sevgi rıhtımın
Ey şefkat güneşi bu ak bahtımın
Ezeli sultanı gönül tahtımın
Sen gittin haz huzur tatmadım anam
Sana duasız hiç yatmadım anam

Hayalin ayrılık çölünde vaha
Hasret gemi kırıp, kalkıyor şaha
Ördüğün çoraplar duruyor daha
Saklayıp koklarım atmadım anam
Sana duasız hiç yatmadım anam

Sen gittin ya babam girdaba daldı
Yokluğun aklını başından aldı
Gözleri resmine takılı kaldı
Dünyada hiç keyif çatmadım anam
Sana duasız hiç yatmadım anam

Hep yokuş tırmandım, çıkmadım düze
Baharı görmedim alıştım güze
Çile denizinde bak yüze yüze
Tükendim ya özü satmadım anam
Sana duasız hiç yatmadım anam


En büyük mirastır edebin arın
Ruhuma ektiğin o nevbaharın
Allah şahit olsun huzurda yarın
Günah çamuruna batmadım anam
Sana duasız hiç yatmadım anam

Sensiz hep çocuğum büyüyemedim
Senden başkasına anam demedim
Ağzımın tadıyla yemek yemedim
Kokuna yad koku katmadım anam
Sana duasız hiç yatmadım anam


GİDEN GİDENE
Biri daha gitmiş,yine sala var
Giden gidene can, giden gidene
Sessiz bir yolculuk,başka bir diyar
Giden gidene can, giden gidene

Okul sıra asker yol arkadaşın
Anan baban eşin gayın gardaşın
Gidiyorlar bir bir alıp da başın
Giden gidene can, giden gidene

Çığlıklar yükselir, yayılır haber
Acı haber dört bir yana tez gider
Seven yüreklere saplanır hançer
Giden gidene can, giden gidene

Az önce oturup, çayın içtiğin
Yıllar ötesine, kesip biçtiğin
Sonra hayal gibi gelip geçtiğin
Giden gidene can, giden gidene

Nefis hiç kendine layık görmez ya
Dünyaya kök salmış, kalıcı güya
Can kapın çalınır, biter bu rüya
Giden gidene can, giden gidene

Bülbül de bu yolun,yolcusu gayri
Giden bunca dosttan kalamaz ayrı
Beni de çağırır o dost diyarı
Giden gidene can, giden gidene




göndermiş olduğu şiirlerden dolayı Bayram Ali BÜLBÜL' e teşekkür ederiz...




 
 



 
  bugün 4 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol